Linux Soruları
Sorular
- Genel kamu lisansı (GPL) nedir? Tanımlayınız
- GNU nedir? Tanımlayınız.
- KDE ve Gnome masaüstü hakkında ne düşünüyorsunuz? Karşılaştırınız? Avantaj veya dezavantajları nelerdir? Siz olsanız hangi masaüstünü kullanırdınız?
- Linux’un dezavantajları nelerdir?
- Bir Linux sürümünün “kararlı” olması ne anlama gelmektedir?
Cevaplar:
1-GPL (General Public Licence- Genel Kamu Lisansı) GNU Genel Kamu Lisansı (GNU GPL ya da GPL) birçok yerde kullanılan ücretsiz yazılım lisansıdır ve özgün hali Richard Stallman tarafından GNU projesi için yazılmıştır. Bu lisansın en son sürümü (GPLv3), 29 Haziran 2007’de çıkmıştır. GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı yani LGPL ise GPL’in bazı yazılım kütüphaneleri için yazılmış sürümüdür.
Genel manada GPL açık kaynak kodlu işletim sistemlerini dağıtırken kullanılan lisanstır.
2- GNU’nun açılımı, ‘GNU is Not Unix’tir. Yani GNU, ‘GNU, Unix değildir’ anlamına gelmekte olan özyinelemeli bir kelimedir. GNU tamamlanmamış ve 1983’ten beri geliştirilmekte olan bir işletim sistemidir. Serbest yazılım modeline verilen isimdir. Richard Stallman tarafından ortaya atılmıştır. Yazılımın açık kaynak kodlu olmasını öngörmektedir. Linux işletim sisteminin çekirdeğini oluşturmaktadır. GNU nun sağladığı açık kaynak kodu sayesinde isteyen herkes daha gelişmiş, özgün, üretken çalışmalarda bulunabilir.
3- Türkiye’de en çok kullanılan iki farklı Linux dağıtımı -Pardus ve Ubuntu- farklı varsayılan masaüstü ortamları kullanmaktadır. Pardus KDE, Ubuntu ise GNOME masaüstü ortamı ile gelmektedir.
KDE projesi, çoğu özgür / açık kaynaklı yazılım projesi gibi gönüllülerin çabalarıyla ve bazı şirketlerin katkılarıyla yürütülmektedir. KDE projesi, çoğu özgür / açık kaynaklı yazılım projesi gibi gönüllülerin çabalarıyla ve bazı şirketlerin katkılarıyla yürütülmektedir. Başlarda KDE’nin kullanım kolaylığı ve içerdiği uygulamalar GNOME’a göre çok daha iyiydi; fakat zamanla GNOME da KDE gibi yaygınlaşmaya başladı.
GNOME’un masaüstü görünümü, pencere yönetimi, uygulamaları ve dosyaları genel olarak diğer işletim sistemlerine benzemekle beraber çoğu özelliği kullanıcı tarafından değiştirilebilir niteliktedir. Varsayılan özelliklerinde, üstte uygulamalara, dosyalara veya sistem özelliklerine ulaşabilmeyi sağlayan bir görev çubuğu bulunmaktadır. Bu görev çubuğunun sağ tarafında ise arkaplanda çalışan yazılımların göstergeleri yer almaktadır. Metacity, GNOME’un varsayılan pencere yöneticisidir. Temalar ve simge paketlerini değiştirerek kullanıcılar tamamen yeni görünümler elde edebilmektedir. GNOME’un en büyük amaçlarından biri de kolay kullanılabilirliktir.
KDE ve GNOME’un en önemli benzerliklerinden birisi sanal masaüstleridir. Bu özellik sayesinde çalışan uygulamaları çok rahat bir şekilde yönetebiliyoruz ve kendimize geniş bir çalışma alanı oluşturabiliyoruz. Örneğin web tarayıcıları bir masaüstüne komut penceresini ise bir başka masaüstüne atıp bu uygulamalara ulaşımı kolaylaştırabiliyoruz. Ayrıca bu masaüstleri arasında geçişi ikisinde de compiz fusion’la sağlayabiliyoruz.
KDE ve GNOME’un diğer masaüstlerinden bir başka farkı da kapsamlı panel kullanımıdır. İki masaüstü de ana menü, saat ve pencere listesi gibi temel panel özelliklerinin yanında sistem ve donanım gösterimi, arama araçları gibi onlarca panel uygulaması sunmaktadırlar.
Genel olarak KDE ve GNOME’un farklarına değinecek olursak kullanıcıların GNOME’u daha istikrarlı olduğu, daha az hata verdiği için, KDE’yi de göze daha çok hitap ettiği ve bazı alışkanlıklardan dolayı kullanımı daha rahat geldiği için seçtiğini söyleyebiliriz. GNOME her ne kadar sade de olsa; Windows’a alışmış ve Linux’u yeni kullanmaya başlayan birisi için KDE daha rahat bir kullanım sağlıyor. Hız konusunda ise GNOME’un daha önde olduğu söylenebilir. KDE’de bazı programları açmak çoğu zaman GNOME’a oranla daha uzun sürüyor.
Hız farkı ve istikrarsız çalışan uygulamalar KDE 4 ile biraz daha göze batar hale geldi; ama KDE taraftarlarının haklı olduğu bir konu da GNOME’un KDE kadar yenilikçi olmaması. Yani KDE, hızdan veya kısa süreli istikrardan vazgeçip bir devrim niteliğinde 4. serisini yayınladı; fakat GNOME 2002 yılından bu yana 2. serisinde küçük değişiklikler yapmaktan başka bir şey yapmadı. Bunun da tabii GNOME’un istikrarının en büyük nedeni olduğu söylenebilir. Peki GNOME yeni bir seriye geçmek istediğinde bu istikrarı tekrar yakalayabilecek mi veya KDE zaman içinde GNOME’un beğenilen hız ve dengesini kazanabilecek mi? Bunları zaman gösterecek; ama KDE gelecek için GNOME’a oranla daha fazla yatırım yaptı diyebiliriz.
Sonuç olarak başta da belirttiğimiz gibi KDE ve GNOME tercihi kişiden kişiye ve ihtiyaçlara göre değişmektedir. Her ne kadar farklı oldukları düşünülse de biraz uğraşla iki masaüstü ortamını da diğerinin özelliklerini taşıyor hala getirmek mümkündür. Hatta çoğu Linux dağıtımnda ikisini birden kurup değişimli olarak kullanabilirsiniz. GNOME, en çok kullanılan Linux dağıtımı olan Ubuntu’da varsayılan masaüstü ortamı olarak geldiğinden onun yaygınlaşması daha kolay görünse de araştırma sonuçlarında KDE, hala GNOME’den daha fazla kullanılma yüzdesine sahip görünüyor. KDE’nin görselliği, GNOME’un da istikrarı ve hızı genellikle kullanıcıların tercih kriteri oluyor; ama temelde ikisi arasında uçurum yaratacak kadar fark olmadığını söyleyebiliriz.
4 – Linux’un serbestçe dağıtılıyor olması birçok kişinin bu işletim sistemine güvenmemesine yol açmıştır. “Ciddi bir şey olsa, bedava olmazdı !” kanısı oldukça yaygındır.
Linux’un sürekli gelişiyor olması en büyük dezavantajlarından biridir. Henüz tüm ihtiyaçlara cevap vermemesi, gelişimin bazı aşamalarında topyekûn değişiklikler yapılması, gelişimi takip etmek için bazen sürekli yenileme yapılması, birçok kullanıcının bu işletim sistemine güvenmemesine yol açmıştır.
Linux herhangi bir ticari destek altında gelişmemektedir. Bunun en büyük yararı işletim sisteminin ticari kaygılar taşımamasıdır. Ancak bunun yanı sıra diğer işletim sistemlerinde olan teknik destek, dağıtım ve belgelendirme alanlarında eksikleri vardır. Özellikle teknik destek eksikliği, anahtar teslim çözümlere alışmış kullanıcıların çokluğu Linux kullanıcılarının sayısını sınırlayan temel faktörler olmuşlardır.
Bu konudaki eksikliği gidermek için çeşitli gönüllü kuruluşlar, kullanıcı grupları oluşmuştur. Zamanla Linux teknik desteği ticari bir konu olarak ortaya çıkmıştır. Şu anda tüm dünyada Linux çözümleri konusunda teknik destek veren danışmanlar bulunmaktadır.
Linux işletim sistemini geliştirenlerin ticari kaygılar gütmemeleri bazı ticari yazılımların Linux üzerinde gelişmemesine sebep olmuştur. Linux üzerinde belirli konularda diğer işletim sistemlerinden aşağı kalmayan yazılımlar bulunmasına rağmen, belirli bazı konularda çok zayıf kalmıştır. ( Mesela oyunlar )
Linux üzerinde yer alan çözümlerin hepsi, basit kullanıcıların rahatça kullanabileceği düzeyde değildir. Bazı çözümler kullanıcıların belirli bir yazılım ve işletim sistemi bilgisine sahip olmalarını gerektirmektedir.
5 – Linux, 1.0 sürümünün Internet sitelerine konulduğu 14 Mart 1994 yılından beri beta denemelerini geçmiş ve kararlı bir yapıya bürünmüştür. Çekirdekte hatalar tespit edildikçe üzerine yeni kodlar eklenir. Ancak Linux açık bir şekilde geliştiğinden sürekli bir kontrol altındadır. Çekirdeğin iki farklı sürümü de internette dağıtılır. Örnek olarak 1.2.13 kararlı bir çekirdek sürümüdür. 1.3.56 ise halen üzerinde geliştirme yapılıyor ve test ediliyor anlamına gelir. Çekirdek sürümünün ortasındaki rakam tek ise bu çekirdek deneyseldir. Hala test aşamalarından geçmekte ve üzerinde sürekli yeni kod yazılıyor demektir. Çift olması durumu ise bu çekirdeğin kullanılabilir ve çok büyük ihtimalle kararlı olduğu anlamına gelecektir.
Linux’un kararlı bir işletim sistemi olmasının en büyük kanıtı, Internet üzerinde kullanıldığı alanların genişliği ve bu konudaki yönetici memnuiyetleridir.
5,530 total views, 2 views today