Ülkemizde E-Devlet Anlayışının Yerleşmesi Ve Kazandıracağı Temel Değerler Üzerine Bir Araştırma
ÖZET
Yaşadığımız yüzyılda dünya çok hızlı bir değişime girmiş, küreselleşmenin de etkisi ile tüm dünyada sınırlar ortadan kalkmıştır. Böyle bir ortamda ülkeler de değişime ayak uydurmak ve çağın gereklerine göre kendi organizasyonel yapılarını dönüştürmek zorundadır. Teknolojinin önemli ölçüde varlığını hissettirdiği çağımızda bilgi teknolojilerinin devletler tarafından gerek uluslararası rekabeti sağlamada, gerekse verilen ulusal hizmetlerin verimliliğinin artırılmasında ve kamusal hizmetlerin sunumunda kullanılması zorunlu hale gelmiştir.
Son yıllarda bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yaşanan büyük değişim neticesinde gerek kamu yönetimi anlayışında gerekse de toplumsal ve ekonomik yaşamda köklü değişiklikler meydana gelmiştir. Kamu yönetiminde yaşanan bu dönüşüm ile bilişim teknolojilerinin ön plana çıkmasıyla birlikte kamu hizmetlerine bir noktadan erişim imkânı sunarak, hayatı kolaylaştıracak olan bilgilere daha kolay ve hızlı ulaşma imkânı sağlayan e-Devlet olarak nitelendirilen yeni bir kavram ortaya çıkmıştır. Kamu yönetiminin yeniden yapılanmasının, kamu hizmetlerinde etkinliğin, verimliliğin, hesap verebilirliğin, mali saydamlığın sağlanması için devletler e-Devlet uygulamalarına hız vermektedirler.
Elektronik devlet uygulamalarının kamu yönetiminde ve yeni devlet anlayışında benimsenmiş olması kamu hizmetlerinin vatandaşa sunumunda verimliliğin sağlanması için gereklidir. Çalışmanın birinci bölümünde, e-Devlet’in tanımı ve yapısı, ikinci bölümünde e-Devlet’e geçme nedenleri ve geçmenin zorlukları, üçüncü bölümünde ise e-Devlet anlayışının yerleşmesi ve kazandıracağı değerler ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: e-Devlet, E-Devletin Yapısı, e-Devlet Anlayışı ve Kazandıracağı Değerler
GİRİŞ
Günümüzde bilgisayar ve iletişim alanında baş döndürücü gelişmeler yaşanmakta ve buna bağlı olarak bilgi teknolojileri (BT) hızla gelişmektedir. Bunun yanı sıra bilgi üretimi, stratejik önemini arttırarak ülke ve dünya ekonomi politikalarında belirleyici unsur olmaya başlamaktadır.
Bilgi ekonomisinin hızla yaygınlaşması ve bilginin geleceğin anahtarı konumuna yükselmesi, artan globalleşme eğilimleriyle birlikte rekabet olgusunu yaşamın her alanına taşımıştır. Artık rekabet, her birey, her firma ve kurum için küreselleşmiştir. Bilgi teknolojilerine yönelik yatırımların verimliliği, rekabet edebilme gücünü arttırmış ve özellikle gelişmekte olan ülkeler için bilgi ve teknoloji üretimi kilit nokta olmuştur. Günümüzde ucuz emek, doğal zenginlikler gibi geleneksel rekabet unsurları, yerini bilgi ve teknoloji üretimindeki yeteneklere bırakmıştır. Gelişmekte olan ülkeler bu gerçeği görerek bilgi ağırlıklı ekonomi hedeflemektedirler.
Klasik devlet anlayışında,
Hükümet tarafından verilen çeşitli hizmetlerde, vatandaşlar çok fazla bürokrasi işlemiyle karşı karşıya kalmaktadır. Basit prosedürler, çalışanlar için uygulanması karmaşık yapılar haline gelmekte ve bunun bir sonucu olarak, işlerin yürütülebilmesi için çok fazla sayıda personel ve memur işe alınmaktadır. Ayrıca, basit işlemler için sayısız formlar ve imzalar gerekebilmekte, bazı durumlarda işlemler aylarca sürmekte ve zaman kaybına yol açmaktadır.
Günümüzde bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler kamu kurumlarını da etkilenmiştir. Artık devletler bilgi ve iletişim teknolojisinin yeniliklerini kullanarak, “e-Devlet” e dönüşmekte ve hizmet kalitesini iyileştirip etkinleştirmeye çalışmaktadırlar. Diğer bir deyişle, kamusal kurumlar, bilgi çağı araçlarını bizzat kullanarak içsel yenileşme ve dinamizm kazanma yeteneklerini geliştirme çabasında bulunmaktadırlar. Diğer taraftan devlet hizmetlerinin ileri teknoloji yardımıyla en uygun hale gelmesi devlet vatandaş ilişkilerini de etkileyecektir. Özellikle son yıllarda devlet vatandaş ilişkisinde vatandaşın müşteri kapsamında değerlendirmeye başlanmasıyla, yaygın ve zahmetsiz hizmet sunulması sağlanarak, katılımcı ve demokratik bir devlet vatandaş ilişkisi amaçlanmaktadır.[1]
Toplumsal yaşamın bir zorunluluğu olarak ortaya çıkan devlet, teorik olarak vatandaşlarının çok çeşitli ve çok boyutlu gereksinimlerine tatmin edici çözümler bulmak ve hizmet vermekle yükümlüdür. Dünya çok hızlı bir değişim sürecinin içinde olduğundan, özellikle bilişim teknolojilerinin hızlı gelişimi devletlerin kendi toplumlarına vermek zorunda oldukları hizmetlerinde değiştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.
Yeni bir kamu yönetimi Anlayışında
Dünyanın küreselleşerek küçülüp sınırlarının kalkması ile birlikte devletler açısından bile mevcut yönetim politikalarının birçok konuda yetersiz kalmış ve yeni bir kamu yönetimi anlayışının oluşmasına neden olmuştur. Söz konusu değişim de toplumların devletten beklentilerinin artmasına, sunulan hizmetlerin kalitesinin artırılması açısından zorlanmasına kadar birçok farklılaştırma isteğini de beraberinde getirmiştir.
Bu bağlamda devlet vatandaşlarına en üst seviyede hizmet götürmek zorunda kalmış ve kamu hizmetlerinin sunumunda farklı yollar ve yöntemler geliştirmek durumunda olmuştur. Bu durumda içinde bulunduğumuz bilgi çağında en çok değişim bilgi teknolojilerinin devletin sunduğu hizmetlerde kullanımına ilişkin olmuştur.
Kamu hizmetlerinin sunumunda internet ve bilgisayar destekli hizmetlerin verilmesi kısaca “e-Devlet” (elektronik devlet) olarak adlandırılan uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Devletin sunmak zorunda olduğu bütün hizmetlerin hızını, yaygınlığını ve etkililiğini artıran, aynı zamanda hizmet maliyetlerini de önemli ölçüde düşüren e-Devlet uygulamaları ile bürokratik ve kırtasiyeci hizmet anlayışı yerini kalite ve verimlilik odaklı hizmet anlayışına, bireyin devlet için var olması anlayışı yerini devletin birey için var olması anlayışına bırakmaktadır. Bilgi toplumunun bir sonucu olan e-Devlet geleneksel devlet anlayışını zayıflatmaktadır.
Dünyanın her yerinde görülen bu değişim büyük ölçüde Türkiye’yi de etkisi altına almaktadır. Türkiye’de e-Devlet kavramının ilk kez gözle görülür biçimde ele alınması 1990’lı yıllardan sonra bilişim altyapısına yapılan yatırımların etkisi ile bilgisayar ve internet kullanım oranları artmış ve bazı devlet kurumları hizmetlerini elektronik ortamlarda vermeye başlamışlardır.
2000’li yıllara gelindiğinde
e-Devlet uygulamaları daha ciddi şekilde devlet politikaları içeresinde yer almaya başlamış ve bununla ilgili olarak da çeşitli kurumların çok sayıda plan ve projesi ile uygulama konulmaya çalışılmıştır. Son yıllara gelindiğinde özellikle 2006-2007 yıllarından sonra ki dönemde Türkiye’de e- devlet uygulamalarının gelişimi ve uygulanabilirliği önemli bir ivme kazanılmıştır.
Bu gelişim özellikle 2008 Aralık ayında hizmete giren “E-Devlet Kapısı Projesi” ile tüm e-Devlet faaliyetlerinin tek merkezden yürütülmeye başlamasıyla hızlanmıştır. Bütün bu uygulamalarla, merkezi ve yerel yönetim birimleriyle devletin, hızlı ve düşük maliyetlerle hizmet sunması, bürokratik engellerin asgari düzeylere çekilmesi, kamusal hizmetin kalitesinin artması ve doğal olarak diğer ülkelerle rekabet edebilecek seviyeye ulaşması hedeflenmektedir.
Bütün bunları sağlayabilmek ve olumlu sonuçları elde edebilmek ancak e-Devlet uygulamalarının etkili ve sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesine ve ülke çapında yaygınlaşmasına bağlıdır. Hizmeti alan ülke vatandaşlarının bu uygulamaları benimsemeleri için ilk olarak bu uygulamaların varlığından haberdar olmaları, en azından e-Devlet uygulamalarını kullanabilecek düzeyde bilişim teknolojilerini tanımaları ve kullanmaları gerekmektedir. [2]
1.1. e-Devlet Nedir?
Genel olarak, bireylerin internet üzerinden devlet ile ilgili aradıkları her bilgiyi bulmaları, işletmelerin gerçek zamanlı olarak doldurdukları formlar ile bürokratik işlemlerini yapmaları ve memurların tüm işlemlerini gerçek zamanlı bilgisayar ağları üzerinden yaparak kâğıtsız ofisler yaratmalarının hepsine birden elektronik devlet (e-Devlet) ismi verilmektedir.
E-Devlet ile birlikte vatandaş, devlet hizmetlerindeki baskın taraf olmakta, kamu ise kendini en iyi şekilde sunmaya çalışan ve gerektiği hallerde kendine çekidüzen veren ve yetersiz kaldığı durumlarda özel sektör ve sivil toplum örgütlerinden destek alan taraf olmaktadır. e-Devlet yapılanmasında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması ile devlet erki bilgi toplumunun gereksinimlerine cevap verebilecek, vatandaşı ve kendi bünyesindeki kurumları ile elektronik ortamda bağlantı kurabilecek bu sayede de verimlilik ve şeffaflık sağlayacaktır.
e-Devlet, bugünün dünyasında devlet hizmetlerini tamamlayıcı bir rol üstlenmektedir. Bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin Toplam kalite yönetimi bir işletmede verimliliği maksimum düzeye çıkarmak, sıfır hataya yaklaşmak ve % 100 müşteri tatminini sağlamak için benimsenmesi gereken ve şirket içi tam katılımın sağlandığı bir yönetim anlayışıdır.
e-Devletin yaygınlaşması durumunda; bizzat kuruma gidilerek yapılan devlet hizmetleri elektronik ortama taşınacak ve sadece elektronik ortamda yapılabilecek ve böylece kamusal işleyiş her yönüyle kabuk değiştirecektir. Bu sebeple devletin personel, kırtasiye, giderler ve de zaman anlamında ciddi ölçüde tasarruf sağlaması söz konusu olacaktır. Böyle bir uygulamaya gidilmesi durumunda ise elektronik ortamı tercih eden vatandaşlar sistemin tam anlamıyla işlemesi durumunda avantajlı olacaklardır. [3]
1.2. E-Devletin Yapısı
Klasik devlet anlayışının nasıl ki kendine has bir işleyiş tarzı ve yapısı varsa, e-Devlet anlayışının da işleyişini ortaya koyacak genel kabul görmüş bir yapısının olması da şarttır. Bu yapı devlet-vatandaş ve işletme ağı şeklinde ortaya çıkmaktadır. Başka bir ifadeyle, e-Devletin kamu idari birimleri arasındaki ve çalışanları arasındaki ilişkileri, devlet-vatandaş ve özel işletmeler arasındaki ilişkilerinden oluşmaktadır.
Bu bağlamda e-Devlet yapısı, genel olarak iç ve dış ilişkiler ağı olarak ikiye ayrılmaktadır. İç İlişkiler; kamu idari birimleri arasındaki ilişkilerle, kamu çalışanları arasındaki ilişkileri kapsamaktadır. Dış İlişkiler ise; devlet ile vatandaş arası ilişkiler, devlet ile işletme arası ilişkiler, kamu hizmet kullanıcıları ve hizmet tedarikçileri arasındaki ilişkidir. Görüldüğü gibi e-Devlette ilişkiler, iç ve dış olmak üzere çok yönlü bir etkileşimi gerektirmektedir. [3]
2.1. E-Devlete Geçme Nedenleri
Bilişim, günümüzde küreselleşmenin enerjisidir. Sanayi toplumunda bilimsel bilgi üretiminin zorunlu hale gelmesi bir ihtiyacın ertesinde ortaya çıkmıştır. Klasik anlamdaki üretim faktörlerine (emek, sermaye, toprak, girişim) 5 inci bir faktör olarak “bilgi” faktörünün eklenmesi kimseyi şaşırtmamaktadır. Ülkeler için “bilgi” kalkınma ve GSMH’nin gelişimi için enerji kadar önemli bir hale gelmiştir. Bilginin bir kaynak olarak ön plana çıkması ile ve bu kaynağı işleme ve yönetmede kullanılan teknolojideki gelişmeler neticesinde yaşanmaya başlanılan “sanayi ötesi toplum”, genel kabul görmüş deyimiyle “bilgi toplumudur”.
Ancak e-Devleti sadece teknolojik imkânların kullanımı olarak görmek önemli bir eksikliktir. Çünkü bu uygulamaların aynı zamanda insan kaynaklarının, iş süreçlerinin ve hizmet kullanıcılarının potansiyellerinin maksimize edilerek değerlendirilmesini de içeren bir felsefe değişimini de kapsadığını göz ardı etmemek gerekmektedir.
Bu bağlamda artık vatandaşlar ürün veya hizmet zincirinin basit bir halkası olmakla kalmamakta yönetişim sürecinin bir ortağı haline gelmektedir. İşte bu nedenle bilgi ve enformasyon teknolojileri geleneksel bağlamdaki iletişim, danışma ve karar verme mekanizmalarının yeniden tanımlanmasını, kamu görevlilerinin savaş sonrası dönemden kalan rol, süreç ve yapılarını tekrar düşünmelerini gerektirmektedir.
Aslında e-Devleti, e’den ( elektronikten ) daha çok devletle ilgili bir yaklaşım olarak görmek daha doğru bir yaklaşımdır. Nitekim Heeks (2006) “e” ile “devletin” kaynaştırılmasına ilişkin hibrit yöntemlerin bulunmasını önermektedir. Her bir kurum kendi ihtiyaçları doğrultusunda makine, donanım, teçhizat, sarf malzemesi vb. alımları yapmakta, bunun asıl kullanıcısı olan insan ve bu kaynakların kullanılacağı süreçlerle ilgili değişikler genelde ihmal edilmektedir. Bu ise son derece yanlış bir süreci içermekte, manuel ortamda klasik anlayışla yürütülen hizmetler, elektronik ortam kullanılmasına rağmen aynı zihniyetle sunulmaya devam etmektedir.
Hâlbuki doğru olan yaklaşım, hizmet süreçlerinin de revize edilerek gereksiz evrak ve ayrıntının ortadan kaldırılması, vatandaş odaklı bir yaklaşımın benimsenmesidir.
Aksi takdirde, e-Devlet uygulamalarından beklenen faydalara ulaşılması mümkün olamayacak, yapılan yatırımlar devletin bütçesinden boşa giden harcamalar olarak kalabilecektir. [4]
2.2. e-Devlete Geçmenin Zorlukları
e-Devlet altyapısının hazırlanmasındaki öncelikli adımlar aynı zamanda e-Devlete geçişteki engelleri de oluşturmaktadır. Arifoğlu “e-Devlet ve Türkiye” çalışmasında söz konusu zorluklardan şu şekilde bahsetmiştir:
a) Hukuksal Altyapı: Çevrimiçi hizmetlere geçerken, gerekli hukuksal düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Bu çerçevede öncelikle elektronik imza ve elektronik dokümanlara hukuki geçerlilik sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
b) Teknolojik Altyapı: Çevrimiçi hizmetlere geçerken, teknolojik altyapı tasarımları gerçekleştirilmeli ve hızla uygulama planı hazırlanmalıdır.
c) İnsan: Toplumun öngörülen sistemlere adaptasyonunu sağlamak adına kalifiye işgücünün temini için gerekli eğitimler sağlanmalı, değişim yönetimi gerçekleştirilmelidir.
d) E-Devletin Finansmanı: e-Devlet çok ciddi finans kaynaklarının yatırıma dönüştürülmesini gerektirdiği için klasik bütçe hazırlama usulleri dışında yeni modeller oluşturulmalıdır. e-Devlet yatırımları bilgi işlem bütçelerinin dışındaki tüm birimleri de ilgilendiren bir yaklaşım gerektirir. Finansman sorununu çözücü yaklaşımların başında, e-Devlet servislerinin sunulduğu ortamlara alınacak ticarî reklamlar, servisleri kullanmak isteyen kullanıcıların üyelik sistemiyle belli bir ücret ödemesi veya kamu hizmetlerini çevrimiçi talep edenlerden işlem başına belirli bir ücret talep edilmesi gelmektedir.
e) Hizmet Altyapısını Oluşturmak: Kullanıcıların en verimli şekilde hizmet alabileceği teknolojiler belirlenmeli ve gerekli altyapı oluşturulmalıdır.
f) Hizmet Mekanizmasını Oluşturmak: Servis mekanizmasını oluşturmak, sistem bileşenlerinin bir arada çalışma prensiplerini belirlemeyi gerektirir. Bilgiye ulaşma, saklama, paylaşma prensipleri servis mekanizması tarafından belirlenir. e-Devlette tüm birimler arasında etkin bir veri paylaşım sistemi oluşturulmalı ve içerik meydana getirilmelidir.
g) Güvenlik ve Gizlilik: Internet aracılığıyla sunulan bilgi, hizmetlerin gizlilik ve güvenliği konusu olmak üzere iki çerçevede incelenebilir. İlk olarak, yönetim birimlerinin vatandaşlara ve kurumlara hizmet sunarken kullandığı gizli bilgilerin kötü niyetli üçüncü şahısların eline geçmesinin engellenmesi sorunu vardır. Gizlilik ve güvenlik konusunun diğer yönü ise, kamusal bilgilerin ulusal güvenliği tehlikeye düşürebilme ihtimalidir. Bu ve benzeri nedenlerle e-Devlet hizmetleri kullanıcıların bilgilerini güvenli bir ortamda saklamalı ve kullanıcılar gizlilik prensiplerinin uygulandığından emin olmalıdırlar.
h) Kritik Başarı Faktörlerinin Belirlenmesi: E-Devlet’e geçişte performans değerlendirmesi yapabilmek için kritik başarı faktörlerinin belirlenmesi gerekmektedir.[4]
3.1. e-Devlet Anlayışının Yerleşmesi
Kamusal işleyişin yüz yüze görüşmeler üzerine kurulu olduğu sanayi toplumunda talepler dilekçelerle resmileştirilir, formlar doldurulur ve yeterlilik ispatı için evraklar hazırlanırdı. Bu durum, e-Devlet yapılanması ile gündemden kalkmakta ve devletin sahip olduğu kimlik yapısı değişmektedir. Artık vatandaşlar, devlet dairelerinde kuyruklarda, yapmaları gereken işlemlerden bihaber beklemek ve günlerce süren işlemleri yapmak zorunda kalmamakta, bu işlemlerin hepsini internet üzerinde kısa sürede tamamlayabilmekte ve zamanı daha verimli kullanabilmektedir.
e-Devlet, vatandaşı işlem yapacağı kurum ile birebir karşı karşıya getirmemekte, kullanıcıyı yönlendirerek gerekli kamu hizmetinin alınmasını sağlamaktadır. Kamu Bilgi Otoyolu olarak tanımlanan e-Devlet omurgası, vatandaşı ilgili hizmete yönlendirmekte ve kamu hizmetine erişim sağlanmaktadır.
Getirdiği sayısız kolaylık ve sağladığı avantajlarla e-Devlet, vatandaşın ve özel sektörün gözünde başarısız olan devlet erkinin bu imajını yok etmekte ve vatandaşların devletlerine olan güvenini arttırmakta, şüpheleri yok etmektedir. E-Devlet ile sık yapılan işlemlerden olan işsizlik sigortası, sosyal güvenlik, sosyal yardım, gelir dağılımı ve ödeme, iş danışmanlığı, vergi, tapu, nüfus, sağlık, gümrük, adli sicil hizmetleri kolayca sağlanabilmekte ve halkın sıkça devlet hizmetlerinden yakındığı aksaklıkların da mevcudiyetine son verme olanağı doğmaktadır.
Vatandaşların ve özel kurumların internet üzerinden işlemlerini gerçekleştirebilmesi zaman ve mekân anlamında büyük avantaj sağlarken, ülke ekonomisi de bu durumdan kazanç sağlamaktadır. Mesai saati sınırı ortadan kalmakta, evrak getir götür süreçleri bertaraf edilmekte ve en önemlisi de rüşvet ve yolsuzlukların önüne geçilmektedir. Bu sayede daha demokratik ve daha şeffaf bir devlet yapısını da sağlamak mümkün olmaktadır. Ayrıca; e-Devlet ile herkes devlete eşit mesafede yer almakta ve devlet hizmetlerini görebilme açısından da fırsat eşitliği sağlanabilmektedir.
e-Devlet yapılanması üç ana sınıflandırma çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
Bu sınıflandırmalardan ilki devlet vatandaş etkileşimleridir. Doğumla beraber başlayan vatandaş devlet ilişkileri ölene değin sürmektedir. Nüfus cüzdanı çıkartılması ile başlayan süreç, vergi ödemeleri, fatura ödemeleri, askerlik ve evlilik işlemleri, ehliyet işlemleri, sosyal güvenlik, eğitim, sigorta ve sağlık hizmetleri, e-seçim, e-sayım, e-demokrasi, e-emeklilik gibi işlemlerle de sürmektedir. Bu açıdan devlet vatandaşın en çok ilişki içerisinde bulunduğu örgütlenmedir. Bu sebeple de e-Devlet yapılanması açısından vatandaş devlet ilişkilerinin elektronik ortama taşınması ve bilgi toplumu ölçütlerine uyumlu hale getirilmesi bir gerekliliktir.
e-Devlet yapılanmasındaki ikinci sınıflandırma ise, devlet özel sektör ilişkileridir. Özel sektörde faaliyet gösteren herhangi bir kuruluş ya da tüzel kişilik de vatandaş gibi doğumundan ölümüne kadar devletle sürekli ilişki içerisinde bulunmaktadır. Şirket kuruluş işlemlerinden vergi ödemelerine, bankacılık ve finans işlemlerinden gümrük düzenlemelerine, çalışma ve sosyal güvenlik işlerimden hukuki işlemlere kadar her tüzel kişilik devletle ilişki içerisine girmekte ve bu ilişkiler süreklilik arz etmektedir. e-Devlet yapılanmasındaki son sınıflandırma ise devletten devlete yürütülen kamusal işlemlerdir. Kamu kuruluşları arasında etkileşim sağlanması ve bütün kuruluşların bütünlük arz etmesi açısından da bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı bir zorunluluk halini almıştır. Bu açıdan devletin kendi içerisindeki yapılanması ve dikey düzenin yatay hal alması önem taşımaktadır.
e-Devlet yapılanması kamusal hizmetlerin hızlanmasını, vatandaşın devlete olan güveninin artmasını ve rüşvet gibi olumsuzlukların önüne geçilmesini sağlayan, aynı zamanda da bilgi toplumunun demokratik yapısına ortam sağlayan bir dönüşümdür. Bilgi toplumu ve bilgi ekonomisi anlayışı ile küresel dünya ile rekabet etme hedefindeki her devletin kamusal hizmetlerini bilgi ve iletişim teknolojileri ile sunar hale gelmesi çağın gerektirdiği bir zorunluluktur. Bu sistemlerin devlet hizmetlerini tamamlayıcı rolde ya da devlet hizmetlerine alternatif rolde yapılandırılması ise zamanla devletlerin yüzleşeceği bir tercih halini alacaktır.[3]
3.2. e-Devlet Anlayışının Kazandıracağı Değerler
Kamu yönetiminin toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek ve üstlendiği görevleri etkili bir şekilde yerine getirmek esasına yönelik olarak kurulan bu sistem ile insanlar işlerini devlet kapılarında sıra bekleyerek değil, bilgisayar başında farelerine tıklayarak yapacaktır. Internet teknolojilerinin kamu hizmetlerini sağlamada kullanılmaya başlamasıyla birlikte kamu sektörünün işleyiş verimliliği büyük ölçüde artarken, devlet vatandaşa “bir tık” kadar yakın olabilecektir.
İsteyen herkesin dünyanın her yerinden “7 gün 24 saat” bilgiye ulaşımının ve vatandaşların her konuda görüşlerini rahatça iletmelerinin sağlanması “devlet vatandaş” ilişkilerini farklı bir düzeye taşıyarak “halk için var olan devlet” kavramının güçlenmesini sağlayacaktır.
e-Devlet; kamu kurum/kuruluşları, vatandaşlar ve ticari kurumlar arasındaki bilgi, hizmet ve mal alışverişlerinde bilgi teknolojilerinin kullanılması yoluyla performans ve verimlilik artışını hedeflemektedir.
e-Devlet oluşumundaki amaçlar ise şunlardır:
- Devletin şeffaflaşması, “halk için var olan devlet” anlayışının benimsenmesinin sağlanması,
- Devletin hızlı ve etkin bir şekilde işleyişinin sağlanması,
- Her düzeyde vatandaşın yönetime katılımının sağlanması,
- Kurumlar arası bilgi alışverişinin sağlanarak iş ve veri yinelenmesinin önlenmesi,
- Kamunun hizmet verdiği vatandaşların yaşamlarının kolaylaştırılması,
- Karar vericilerin bilgiye dayalı karar verme süreçlerinin geliştirilmesi ve hızlandırılması,
- 7 gün 24 saat hizmet verilmesi,
- Bürokrasinin azaltılmasıdır.
Bunların gerçekleşmesi durumunda sağlanacak yararlar;
- Zamansal kazanç sağlanacaktır,
- Maliyetler düşecek ve verimlilik artacaktır.
Kamu hizmetlerinde gerçekleşen harcamalarda tasarruf sağlanması,
kamu harcamalarının azaltılması ve yapılan kâğıt harcamalarının kontrol altına alınması maliyetlerin düşmesini sağlayacaktır, - Memnuniyet artacaktır,
- Ekonomik gelişim desteklenecektir,
Hayat kalitesi artacaktır, - Bireysel katılımı artacaktır,
- Kâğıt bağımlılığı ve kullanımı azalacaktır,
- Kamu ile olan işlemler için vatandaşın talep ettiği bilgilere bir noktadan ve doğru şekilde ulaşılacaktır.
Böylece insan yanlışları en aza indirilecektir, - Bilgi ve iletişim teknolojileri ilk kurma maliyeti yüksek olmasına karşın zaman boyutunda toplam sahip olma maliyetinin düşmesi,
verilecek olan hizmetin daha hızlı sunulması,
işletme giderlerinin azalması,
doğru bilgiye ulaşım vs. gibi olumluluklar hizmetin elektronik olarak sunumu için bir neden olacaktır, - e-Devlet aynı zamanda hem kamu hem de vatandaş için karar almada kolaylık ve hız sağlayacaktır,
- e-Devlet’te vatandaşın talebi ön plana çıkacaktır,
- Vatandaş ile devlet arasındaki ilişki gelişecek, güven ortamı oluşarak kuvvetlenecektir. [1]
SONUÇ
E-Devlet denildiğinde belki akla gelen ilk şey, sanal organizasyonlar bağlamında sanal devlettir. Ancak şu gerçeği göz ardı etmemiz mümkün değildir. E-Devlet ne bir projedir ne sanal bir devlettir. Aksine sürekli takip ve denetim isteyen yeni bir yaşam biçimidir. Yeni bir yaşam biçimi olması onun kendiliğinden ortaya çıkmış bir kavram olmadığının ispatıdır.
Toplumların giderek artan ihtiyaçlarının yarattığı, bilgi ve iletişim teknolojileri yardımıyla ayakta duracak olan yeni devlet anlayışıdır. Bu, iletişim teknolojilerinin kullanıldığı şeffaf, vatandaşa daha yakın, daha ucuz ve daha iyi çalışan bir idari yapının oluşması demektir. Bu yapının en önemli özelliği ise, devletle vatandaş arasındaki ilişkilerin elektronik ortamda kesintisiz ve güvenli olarak yürütülmesidir.
E-Devlet, klasik devlet anlayışına rakip olarak ortaya çıkan bir olgu değildir. Aksine geleneksel devlet anlayışı içinde üretilen mal ve hizmetlerin vatandaşa sunuluş biçiminde değişiklik öngören bir yönetim tarzıdır. Her şeyden önce katılımcı bir yönetimi ifade eden e-Devlet, siber-demokrasiye geçişi hızlandırmakta ve demokratik devlet anlayışını pekiştirmektedir. Diğer taraftan mal ve hizmetlerin üretiminde ve sunumunda maksimum düzeyde zaman, enerji ve mali tasarruf öngörmektedir. Bankaların ATM şubeleri gibi haftanın yedi günü yirmi dört saat vatandaşa kesintisiz hizmet sunabilmek, ancak e-Devlet anlayışını uygulayabilen ve bu konuda gerekli alt yapıyı (ekonomik, siyasi ve kültürel vb.) tamamlayan gelişmiş devletlerde söz konu-su olabilmektedir.
Türkiye, e-Devlet uygulamaları açısından ele alındığında, başta teknik ve hukuki altyapı eksiklikleri olmak üzere, vatandaşlarımızın ve kamu bürokrasisinin e-Devlet kullanım amaçlarını tam anlamıyla özümseyemedikleri ve bu bağlamda da e-kültürün oluşmadığı görülmektedir. Bu sebeplerle ülkemizde e-Devlet anlayışı arzulanan noktaya henüz ulaşamamıştır.
KAYNAKÇA:
- [1] YILDIRIR, H., KARAKURT E. (2004), E-Devlet Ve Uygulamaları, Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt 6 Sayı 1
- [2] ÇARIKÇI, O. (2010), Türkiye’de E-Devlet Uygulamaları Üzerine Bir Araştırma, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 12
- [3] TEMİZ, A. (2013), Gümrük Kontrolörü, e-Devlet ve e-Devletin Yaygınlaştırılması, Gümrük Dünyası Dergisi, Sayı 57
- [4] ÇAKIR, Y. (2011), Sayıştay Başdenetçisi, E-Devletin Gelişimi Ve Sosyal Güvenlik Kurumunda E-Devlet Uygulamaları
- [5] SANGÜL, M. (2013), Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Ders Kitabı – Ankara
- [6] DEMİREL, D. (2006), E-Devlet Ve Dünya Örnekleri, Sayıştay Dergisi, Sayı 61 s-83
- [7] ERDEM, E. (2014), E-Devlet Uygulamaları Açısından Türkiye İncelemesi ve Bir Model Önerisi, Cilt: 7 Sayı: 33
- [8] MARAŞ, G. (2011), Kamu Yönetimlerinde E-Devlet Ve E-Demokrasi İlişkisi, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 37
- [9] DOĞAN, K.C., USTAKARA, F. (2013), Kamuda Bir Yapılanma Dönüşümü Olarak E-Devlet Ve E-Yönetişim İlişkisi Üzerine, Küresel İktisat ve İşletme Çalışmaları Dergisi, Yıl 2 Sayı 3
- [10] Şahin, A., Örselli, E. (2003), E-Devlet Anlayışı Sürecinde Türkiye, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- [11] AKCAGÜNDÜZ, E. (2013), Türkiye’de E-Devlet Sistemine Farklı Bir Bakış: E-Devlet Ve Tasarruf İlişkisi, Doğuş Üniversitesi Dergisi
- [12] YILDIZ, M., KARAKAYA POLAT, R. (2012), Türkiye’deki E-Devlet Araştırma Ve Uygulamalarının Eleştirel Bir Değerlendirmesi Ve Öneriler
- [13] YILMAZ, S. (2011), Kamu Yönetimi ve E-Devlet, http://todaie2011.blogspot.com.tr/2011/12/ kamuyonetimiedevlet.html, Erişim Tarihi: 09.04.2015
- [14] KESKİNKILIÇ, F. (2001), Türkiye’de e-Devlet Nasıl Olmalı, Türkiye Bilişim Derneği Raporu
- [15] AKTAN, C.C. (2003), Türkiye’de e-Devlet, http://www.canaktan.org/politika/edevlet/ turkiyede.htm, Erişim Tarihi: 09.04.2015
- [16] POLAT B. (2011), e-Devlet Projesi. e-Devlet Projesi Kapsamında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Uygulamaları ve Yapılması Gerekenlerin Belirlenmesi, Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı, Ankara
- [17] DELİBAŞ K., AKGÜL, A.E. (2010), Dünyada ve Türkiye’de E-devlet Uygulamaları: Türkiye’de E-demokrasi ve E-katılım Potansiyellerinin Harekete Geçirilmesi, Sosyoloji Araştırmaları Dergisi Cilt 13 Sayı 1
- [18] Deloitte (2012), TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı, e-Devlet / e-Belediye Kullanıcı Memnuniyet Araştırması
- [19] ÖZBEK, (2007) M. E-Devlet Ve Türkiye Uygulamaları Kapsamında “Vedop” Projesi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Tokat
- [20] ÇELİKKOL, Ö. (2008), Kamu Yönetiminde E-Devlet Yapılanması Ve Türkiye İçin E-Devlet Model Önerisi Süleyman Demirel Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Isparta
3,638 total views, 1 views today